15 izlenme 23 Eylül 2021
Emekli Albay Erdal Sarızeybek son kitabı ‘Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak’ adlı eserini toplumu ve gelecek nesilleri bilgilendirmek amacıyla Facebook sayfasından yayınlamaya karar verdi. Bu amaçla sarizeybekbilgi.com web adresindeki siteyi aktif hale getirdi ve ilk olarak söz konusu kitabın önsözünü yayınladı.

‘USTA ERDOĞAN’
Kitabın adında geçen ‘Usta’ son 19 yıllık Türk siyasetine yön vermiş olan Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Siyasi Tuzak’ olarak adlandırdığı olaylar ise Erdoğan’ın ’yanıldık, aldatıldık, Rabbim affetsin’ dediği Türk Ordusuna karşı kurulan Ergenekon kumpası, derken 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi olaylarını ele alıyor.

‘TARİKAT’
Türkiye’nin hala çözemediği Fetö kumpaslarının iç yüzünü araştıran Sarızeybek, tarihin derinliklerine inerek küresel güç haline gelen Tarikat, onunla bağlantılı ABD ve İsrail ilişkilerinin bugüne kadar gün yüzüne çıkarmayan bağlantıları masaya seriyor ve çarpıcı sonuçlara ulaşıyor. İşte tarihe not düşülen olaylar, kişiler, yer ve tarihlerin yer aldığı Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak;

ÖZAL VE ABD

Amerika için Saddam düşmandı, Türkiye ise dost. Özal’ın açık ve tam desteğiyle savaş kısa sürede bitirildi. Hatırlayınız Özal ‘Çekiç Gücü ben getirdim’ diyordu, ‘bir koyup üç alacağız’ diyordu. Hiç uzatmayalım bu savaşın sadece sonuçlarına bakarak şunu söyleyebiliriz; ‘Türkiye ambargo yüzünden milyarca dolar ekonomik kayba uğradı ve bu zarar hiç telafi edilmedi. ‘Postal öpücü’ Peşmerge Barzani ‘Özerk Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı’ oldu, kırmızı Türk pasaportu verildi. ‘Üç beş çapulcu’ sayıları onbinleri aşan silahlı güce dönüştürüldü, saldırılara başladı. Yüzbinlerce sığınmacı Türkiye’ye geldi ve PKK terör örgütünün insan kaynağını oluşturdu. Ve bugün Türkiye hala sorunla uğraşıyor.

KARANLIK YILLAR DEDİKLERİ İŞTE BU YILLAR
Türkiye’de Özal döneminin siyasi, askeri ve ekonomik sonuçları hiç tartışılmadı. Hep Özal’ın yapmış olduğu iyilikler anlatıldı ama madalyonun öteki yüzü hiç gösterilmedi. Ekranlar bu dönemi Özal üzerinden değil, eleştirilerin odağına çekilmiş Türk Ordusu üzerinden karanlık bir dönem algısıyla topluma sunduğu için, asıl gerçekler örtülendi. Bu dönemin gerçeğini açıklayan tek bir resmi belgeye ulaşabiliyoruz. Bu belge, Genelkurmay Başkanlığı’nın 12 Nisan 2007’de yapmış olduğu resmi basın açıklaması içerisinde yer alıyor.

İHANETİN BELGESİ VAR
Bir Genelkurmay Başkanı yüzlerce kameraların önünde ve canlı yayında, önce Özal’ın ardından Usta’nın 91 Körfez Savaşından bugüne izledikleri siyasetin sonuçlarını açıkladı. Dün gibi hatırlıyorum. Adına basın toplantısı denilen bu resmi açıklamayı dinledim hem de birkaç kez. Evimdeydim, televizyonun karşısına geçmiş izliyordum tıpkı Dağlıca baskını sonrası Usta’yı dinlediğim gibi. İnanın beynimden vurulmuşa döndüm çünkü söylediklerinin hepsi yaşanmıştı, ben yaşamıştım. Anlatılan olayların canlı tanığıydım.

İHANETİ GÖRDÜM
Öte yanda ABD ile müttefik Özal’ın ve Usta’nın izlediği Irak siyasetinin hep aleyhimize çalışmış olduğunu gördüm. Yani bir anlamda verdiğimiz canlar, kaybettiğimiz kaynaklar hepsi ama hepsi boşaymış gibi ağır bir duyguya kapıldım. Onca mücadeleye karşın tehdidi yok edememiş, ülkemizi hedef almış bu projeyi durduramamışız diyen bir düşünce aldı beni.

Ve o gün o anda karar verdim yaşadıklarımı yazmaya. Çünkü artık elde gösterebileceğim resmi bir kanıt vardı. Beni çarpan düşüncelerin o anki hızıyla kitabı kısa sürede bitirdim. Adı ne oldu biliyor musunuz; ‘İhaneti Gördüm’. Bu kitap hala piyasada isterseniz ulaşabilirsiniz.

Peki, Türk tarihinin karanlık bir sayfasına böylesi güçlü ve ilk kez bir ışık tutan bu Genelkurmay Belgesinde ne vardı; ‘Şimdi söyleyeceklerim bir kısmıyla belki de bir öz eleştiri olarak da kabul edilebilir. Bu savaşta Türkiye Cumhuriyeti koalisyon güçlerine destek vermiştir. Ancak sonucunda Türkiye zarar görmüştür. Bunlara en büyük desteği Türkiye verdiği halde Türkiye suçlanmıştır ve yüzbinlerce insan Türkiye'nin hudutlarına yığılmıştır. Bu yığılan insanlar 'burada bir Kürt sorunu var' diye dünya kamuoyuna mal olmuştur. 

36. paralelin kuzeyinin Saddam'a yasaklanmasıyla, bunun kuzeydeki insanları korumakla birlikte aynı bölgede PKK'ya korunma bölgesi oluşturmuş ve bugünkü durumu yaratmıştır. Hala da bu durum artarak devam etmektedir. O karakolların basılması, kitle halinde zayiat verdiği dönemler hep bu döneme rastlar’.

Bu düğümü Genelkurmay’ın belgesiyle açtığınızda karşınıza şu sonuçlar çıkıyor; ‘Türkiye bu savaşta ABD’ye destek vermiş ama zararlı çıkmıştır. Hudutlarımıza yığılan yüzbinlerce sığınmacı eliyle mesele savaşın ötesine geçmiş ve Türkiye’yi uluslararası bir Kürt soruyla karşı karşıya bırakmıştır. PKK terör örgütü bu bölgede ABD tarafından korunmaya alınmış ve silahlı bir güce dönüştürülerek üzerimize salınmıştır.’
İşte Özal siyaseti sonucu Türkiye’nin içine düşürüldüğü tablo bu.

BİZ GÖREMEDİK

Buradan önüne perde çekilmiş gözlerle baktığınızda dahi terörün zirve yaptığı 90’lı yıllarda yaşanan karakollar baskınları, köy yakmalar yıkmalar, hepsinin Türkiye’ye karşı konumlanmış küresel siyasi projenin bir parçası olduğu görülebiliyor.

PEKİ YA KİM GÖRMÜŞTÜ
Verdiğimiz canlar, yitirilen kaynaklar, ebesi hemşiresi memuru, doktoru, hakimi savcısı, askeri ve polisiyle can pahası mücadele… Süreç hala aynı istikamette ilerlediğine göre demek engel olamamışız. Demek durduramamışız sadece geciktirmişiz, hepsi bu kadar. Peki, bunu ben zamanında göremedim. Doğru göremedim ama devletimizi yönetenler de mi görememişti?..

Erdal Sarızeybek

Bunlar da İlginizi Çekebilir

SARIZEYBEK MEDYA

Güncel Haber www.sarizeybekhaber.com.tr
Güncel Araştırma www.bilgeturkstrateji.com
Video Haber www.bilgeturktv.com
Özel Haber www.e-sarizeybek.com
KİTAP www.sarizeybekhaber.com.tr
ÖZGEÇMİŞİ