21 izlenme 23 Eylül 2021
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Suriyelilerin gün geçtikçe arttığını söyleyerek, "2040 yılında Suriyelilerin ortalama nüfusu 7.5 milyon olacak ve her 13 kişiden birisi Suriyeli olacak” dedi(28/11/2018).
Haber işte böyle...

'ERDOĞAN'IN GÖREMEDİĞİ SİYASİ TUZAK'
Emekli Albay Erdal Sarızeybek son kitabı ‘Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak’ adlı eserini toplumu ve gelecek nesilleri bilgilendirmek amacıyla Facebook sayfasından yayınlamaya karar verdi. Bu amaçla sarizeybekbilgi.com web adresindeki siteyi aktif hale getirdi ve ilk olarak söz konusu kitabın önsözünü yayınladı.

‘USTA ERDOĞAN’

Kitabın adında geçen ‘Usta’ son 19 yıllık Türk siyasetine yön vermiş olan Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Siyasi Tuzak’ olarak adlandırdığı olaylar ise Erdoğan’ın ’yanıldık, aldatıldık, Rabbim affetsin’ dediği Türk Ordusuna karşı kurulan Ergenekon kumpası, derken 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi olaylarını ele alıyor.

‘TARİKAT’
Türkiye’nin hala çözemediği Fetö kumpaslarının iç yüzünü araştıran Sarızeybek, tarihin derinliklerine inerek küresel güç haline gelen Tarikat, onunla bağlantılı ABD ve İsrail ilişkilerinin bugüne kadar gün yüzüne çıkarmayan bağlantıları masaya seriyor ve çarpıcı sonuçlara ulaşıyor. İşte tarihe not düşülen olaylar, kişiler, yer ve tarihlerin yer aldığı Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak;

'BU SIĞINMACILAR KİM'
Bana sorarsanız, meselenin düğüm noktasını bu sığınmacıların geldikleri yerler teşkil ediyor. Çünkü geldikleri coğrafyanın hem Osmanlı hem Türkiye Cumhuriyeti ile tarihsel bağları bulunuyor. Biliyorsunuz ilk büyük harpte en büyük ayaklanma, Osmanlı’ya karşı Ruslara destek vermek için, Ermeniler tarafından tezgahlanmıştı. 1915 Van isyanı. İsyan bastırıldı. Ve günümüzde hala konuşulan, 7 Mayıs 1915, Ermeni tehcir kararı çıkarıldı. 

Kararın gerekçesi şuydu;
‘Savaş yörelerine yakın bölgelerde oturan Ermenilerin bir kısmı ordunun harekatını zorlaştırır davranışlarda bulunmakta, halk saldırmakta ve isyancılara yataklık etmektedir. Bu yüzden Van, Bitlis, Erzurum vilayetleriyle Adana, Mersin, Osmaniye ve Kozan kazaları, Maraş’ın merkezi dışında Maraş Mutasarrıflığında, Halep vilayetinde, İskenderun, Antakya kazalarında oturan Ermenilerin yerleri değiştirilecektir. Bunlar, Musul ve Zor mutasarrıflıklarının Van vilayetiyle bitişik kuzey kısımlarına, Halep vilayetinin doğu ve güneydoğusuna ve Suriye vilayetinin doğusuna nakledileceklerdir…’

SIĞINMACILARLA TEHCİR BÖLGESİ AYNI
Yazıldığı gibi yapıldı. Ermenilerin büyük bir kısmı Suriye’nin kuzeyi ve doğusuna tehcir edildi. Yani her şeyden önce bu sığınmacılar arasında çok sayıda Ermeni olmalı. Öyle ya bunlar o bölgelerden geldiklerine göre.

SIĞINMACILARLA İSYANCI NESTURİLERİN BULUNDUĞU BÖLGE AYNI
Ayrıca aynı isyanlara katılıp daha sonra Irak ve Suriye’nin kuzeyine kaçan Nesturiler de var. Çünkü bunlar 1915 ve 1924’te iki kez isyan ettiler .İsyan bastırılınca Suriye ve Musul’a kaçtılar. Yani bu gelen sığınmacıların içinde Nesturi/Asuri de olmalı. Şimdi buna PKK şemsiyesi altında birleşerek Türkiye’ye karşı savunma birlikleri kuran Yezidiler, Süryaniler ve Keldanileri de eklediğinizde, zamanında İngilizlerin kurguladığı ve Doğu cephesinde Rusların da içinde yer aldığı tarihsel bir senaryo karşımıza çıkıyor.

BÜYÜK HARPTE BU BİR İNGİLİZ PROJESİYDİ
Hatırlayınız İngiliz projesini. Türkiye’nin doğusunda bir Ermeni, bir Kürt ve bir özerk Laz devleti üzerine kurgulanmıştı. Van ve Hakkari bölgesindeki Nesturiler harekete geçince, onlar da oyuna eklendiler. İngilizler bu Nesturileri güneyden kaydırıp Irak’a götürdüler. Bakuba’da bir merkezde topladılar ki o tarihte sayıları 4050 bini aşıyordu. Ardından dört tabur kurdular. Bölgedeki direnişleri bu taburlarla bastırdılar. Bu süreç Sevr işgalinin hazırlandığı bir süreçtir. 

Anadolu’da artık bir Ermenistan ile bir Kürdistan’ın dillendirildiği böylesi bir ortamda, Lord Curzon buna ilave olarak Nesturi/ Asuri ve Keldaniler için de ayrı bir devlet sözü vermişti;‘Bağımsız Kürdistan kurulduğunda Hıristiyan nüfus da göz önüne alınmalıdır; bu insanların sayıları yüz bin civarındadır. Yeniden eski yerlerine yerleştirilmelidir. Türkler tarafından yerlerinden edilen bu insanlar şimdi Baquba’da İngiliz emrindedir. Yeniden yerleştirilmeleri imzalanacak antlaşmalarda yer almalıdır. Türkİran sınırında yeni bir düzenleme yapılabilir. Bu insanların kötü kaderleri Ermenilere benziyor. Bunlar adına sorumluluk almaktan çekinilmemelidir. Keldani ve Asurilerin korunmaları güvencededir.’

SIĞINMACILARLA İLGİLİ KÜRESEL PROJELER VAR
İşte her şey açık. Ortada yaşanmış bir tarih var. İngilizlerin ve Rusların her iki büyük harpten günümüze gelen plan ve projeleri var. Öte yanda, PKK terör örgütünün Ermeni Taşnak çetesiyle olan bağları var. Yani bu mesele öyle ‘merhamet, yardım, iyilik’ gibi insanın yüreğine hitap eden açıklanabilecek bir iş değil.

Bu madalyonun eski yüzü, bir de bu işin güncel yüzü var…

Şu anda Türkiye’de dört milyondan fazla sığınmacı bulunuyor. Bu sığınmacılar AdanaGaziantepKahramanmaraş hattında yoğunlaşıyor. Hatta Kilis’te nüfus çoğunluğunu elde ettiler bile. Buralar önemli çünkü hep aynı coğrafyada tarihte yaşanmış Ermeni isyanları var, Kilikya gibi Nesturi gibi ayrı devlet kurma emelleri var.

TEHCİR EDİLENLERLE SIĞINMACILAR AYNIYSA TEHLİKE AĞIR
Eğer ki Suriye’den sığınmacı örtüsü altında gelenlerle, tehcir edilenler aynı kişiler ya da soy bağlarının devamı ise yakın gelecekte Türkiye çok daha ağır bir sorunla karşı karşıya gelecek demektir. Yarın bu sığınmacılar, ister istemez, Ermenistan’ın haksız taleplerine destek verecek. Vatandaşlık hakkı alacakları için de Türkiye’de dava dahi açabileceklerdir. İç hukuk yolları tüketildiğinde ise bu davalar uluslararası mahkemelere taşınabilecektir.

İŞ TOPRAK TALEBİNE KADAR GİDEBİLİR
Ama bu kez ortaya daha ağır bir durum çıkacak çünkü davalar açanlar Türk vatandaşı kimliğini taşıyacağı için, uluslararası hukuk arenasında daha güçlü hale geleceklerdir. Durum düşünülenin ötesindedir. Burada sayıları milyonları aşan bir nüfustan ve bu nüfusun 1915 Ermeni tehciriyle arasındaki olması kuvvetle muhtemel bağlardan bahsediyoruz. Burada Türkiye’nin Ermenistan’ın ‘toprak, tazminat ve soykırım’ temeli üzerinden yükselen ve uluslararası arenaya taşınmış olan iddia ve taleplerinden bahsediyoruz.

SIĞINMACILAR PARTİLEŞECEK
Ve bugün bu sığınmacıların geri dönmeye niyeti yok. Zaten bu siyasetin de geri göndermeye niyeti yok ama… Bu sığınmacıların yarın nüfusları daha da artacak. Bu nüfus yoğunluğu birçok yerde Türk nüfusun önüne geçecek, geçmeye başladı zaten. Şimdiki yardım, insanlık, merhamet hikayeleri böyle sürerse eğer, onlar da yerel yönetimleri ele geçirebilmek için örgütlenecek. Partileşecek, siyasi adım atacak. Bu yönetimi ele geçirmek demektir. Bu vaka ‘merhamet acıma’ gibisinden insani duygularla izah edilebilir mi?
Bu dünyada hangi ülke böyle bir ‘fedakarlığı‘ yapabilir? Üstelik sebebi olmadığı bir savaşın çocuklarına yeni bir vatanı altın tepside sunabilir?

FELAKETİN EŞİĞİ
Eğer ki mevcut siyasi iktidar tüm bunları bilmeden ve araştırmadan bu sığınmacıları getirmiş ise bu felaket, ama yok bilerek ve bir projenin parçası olarak bu sığınmacıları memleketin her yerine yerleştiriyorsa, bu daha büyük bir felaket olarak görülmelidir….

ABD VE RUSYA ORTADOĞU’DA
Şimdi hangi pencereden bakılırsa bakılsın, bugün Ortadoğu’da üçüncü dünya savaşının yaşandığı görülüyor. Tıpkı ilk büyük harpte olduğu gibi Ortadoğu paylaşılıyor. Ama bu kez Osmanlı değil, Anadolu paylaşılıyor. İlk büyük harpte ele geçirilemeyen Anadolu şimdi hedefin tam ortasında. Bugün bir yanda ABD bir yanda Rusya ile Malazgirt’in rövanşı oynanıyor. İlk büyük harpte payına düşeni alamayan Rusya şimdi işin içinde. O süreçte var olamayan ABD ve İsrail şimdi işin içinde.

DURUM İLK BÜYÜK HARPTEN DAHA AĞIR
Bu örtülü savaş ta yüz yıl önceki Sevr işgal planı üzerinden işletiliyor. O süreçte kurulamayan Ermenistan ve Kürdistan yine işin içinde. Üstüne de ta o zaman kendilerine devlet sözü verilen şimdi Nesturiler var, Keldaniler, Yezidiler, Süryaniler de var. Ama işin belki de en ağır yanı, o zamanlar ordusuyla milletiyle bir olup savaşan Türkiye şimdi ise Ordusu yaralı, milleti yaralı ve süreç içimizden işletildiği için kendini savunamıyor…"

Erdal Sarızeybek

Bunlar da İlginizi Çekebilir

SARIZEYBEK MEDYA

Güncel Haber www.sarizeybekhaber.com.tr
Güncel Araştırma www.bilgeturkstrateji.com
Video Haber www.bilgeturktv.com
Özel Haber www.e-sarizeybek.com
KİTAP www.sarizeybekhaber.com.tr
ÖZGEÇMİŞİ